Siyasi makaleler yazabilmek için
siyasetin dibini bilmek gerekir. Şu an CHP’de yaşanan gerilimin temel sebebi
Baykalcılar veya ulusalcılar diye tabir edilen milletvekillerinin tasfiye
sürecinden bahsediyoruz. Önümüzdeki günlerde CHP’den İşçi Partisine toplu
geçişler görürseniz şaşırmayın. Zaten bazı vekillerde biz CHP’de kendimizi
misafir hissediyoruz demeleri ve bu konuda hem fikir olan en az 20 milletvekili
gibi bir sayının İşçi Partisi’ne geçmesinden bahsediyoruz. CHP’nin Balıkesir
milletvekillerinden Namık Havutça ve Nedret Akova’nın İşçi Partisi’ne geçmesi
söz konusu olabilir. Ahmet Haluk Gümüş’ün ise CHP’de kalıcı olduğunu
düşünenlerdenim. Hatta genel seçimlerde Ahmet Haluk Gümüş’ün ilk 8’de yer
alacağını da söyleyeyim.
Birkaç haftadır CHP’de olan son
gelişmeleri analiz etmek ile meşgul oldum. Tabloyu iyi analiz edip makalemi
ondan sonra yazmaya karar verdim. Şu an CHP’de yaşananlar ulusalcı kanadın
tasfiye süreci işleme konulmuş durumda. CHP’nin ulusalcı oy oranı yüzde 20 ler
de filan da değil. 20 milletvekili İşçi Partisi’ne geçtiğinde alacakları oy
%3’ü geçmeyecektir. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’da bu süreci orkestra şefi
gibi yönetiyor. Hatta bu günkü il başkanları toplantısını da izledim. Açık ve
net konuştu. Gitmek isteyen partiyi karıştırmaktan ziyade işte kapı buyurun
demek gibi bir anlamda çıktı konuşmasından. Kılıçdaroğlu Kırmak dökmek
istemiyor.
Buna benzer bir süreci
hatırlarsanız Başbakan Erdoğan’da Refah Partisi döneminde yaşamıştı. Yenilikçi kanat
partiye hakim olamamış ve Erdoğan ekibi AKP’yi kurmak zorunda kalmıştı. Yoksa
başbakan yeni partiden ziyade Refah Partisi’ni ele geçirip yenilikçi kanat ile
devam edecek belki de şu an Refah Partisi ile iktidar olacaktı.
Siyaset ile uğraşanlar bilirler
statükoyu delmek hiçte kolay değildir. Bu gün Türk siyasetinde en kolay CHP’de
statüko deliniyor. Bu sürecin mimarı aslında Kemal Kılıçdaroğlu dur. Kimseyi
kırmak ve dökmek istemeden süreci kendiliğinden değişmesini bekliyor ve sistem
de şu an işliyor. Yine dediğim gibi önümüzdeki günlerde büyük kırılmalar
yaşanabilir. Yine CHP’de milletvekilliği yapmış, MYK da yer almış kişiler
AKP’ye geçeceğiz bile diyebiliyor. Bence siyasette ahde vefa diye bir şey
vardır. Her ne sebeple olursa olsun Baykal döneminin en sert AKP muhalifliği
yapıldığı dönemde MYK’da yer alan kişiler şimdi AKP’ye geçmeyi hedefliyorlar.
Ama AKP’den size ekmek çıkmaz. Çünkü AKP’nin statükosu şu an müthiş bir şekilde
kalıplaşmış durumda. Numan Kurtulmuş kendini kabul ettirememişken koyu bir
CHP’lin kendini AKP kadrolarında bir baş olarak görüyor olmasının hayali bile
ütopyadır.
Bunu artık adımız gibi biliyoruz;
başbakan Cumhurbaşkanı olduğunda AKP’de Erdoğancılar tasfiyesi yıllar sonra
yapılmaya başlanacaktır. Ama Erdoğancılar AKP’de bir dönem daha iktidarı
göğüsleyeceklerdir. Sonra bu statüko büyük sıkıntılar doğuracaktır. Şimdi
başbakan Erdoğan’ı tebrik etmek lazım her lider böyle güçlü bir statükoyu idare
edemez. Siyasetçiler kazan kaldırır maazallah. Ama kimse Erdoğan’na kazan
kaldırma cesareti gösteremiyor. Erdoğan’nın Cumhurbaşkanı olduğu gün eğer
başkanlık sistemine geçilmez se AKP hallaç pamuğu gibi savrulur. Erdoğan’dan
sonra genel başkan olarak hiç ummadığınız kişi olabilir. Bu sürpriz anlamında
değil. Statükonun dibinden gelmiş kişi genel başkan olur. Numan Kurtulmuş veya
Abdullah Gül’e statüko o koltuğu vermeyecektir. Benim tahminlerim bu yönde. Ama
Erdoğan başkanlık sistemi konusunda kamuoyunu yumuşatabilirse, anketlerdeki son
durum yurttaşların başkanlık sistemini istemediği yönünde gidiyor. Erdoğan ilk
başkan olarak yola devam edecektir. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bu günkü il
başkanları ve grup toplantısında net konuştu ‘’ Erdoğan Avrupa Birliği’nden
Şangay beşlisine geçmek istiyor. Tabi buradaki ülkeler diktatör. Daha rahat diktatörlüğe
geçmek istiyor gibi sözler sarf etti. Bence Kılıçdaroğlu demokrasi adına çok
tedirgin. Önümüzdeki günlerde olağan tüzük kurultayı ile parti tüzüğünü baştan
aşağı değiştirebilir.
Ben bu değişimi olumlu buluyorum.
CHP’nin geleceği parlak, müthiş bir değişim yaşıyor. Bu değişim sancılı geçse
de CHP’nin geleceğinden umutluyum. Yerel seçimlerden sonra CHP genel seçimlere
çok daha demokratik, çok daha taban ile mutabık şekilde adaylar çıkaracak,
genel seçimlerde değişimin dibine yaklaşmış bir CHP göreceğiz. CHP’yi aynı çok
uzun yaşayan kartal türüne benzetiyorum. Bakın size kısa hikayeyi anlatayım “ Bir
kartal türü 80 sene yaşıyormuş. Bu kartal 40 yaşına geldiğinde kendini
yeniliyormuş, gagası yeniden çıkıyor, tüyleri parlıyor, pençeleri tekrar eskisinden
daha güzel çıkıyormuş. Ama bu süreç en az 3 yıl sürüyormuş. Bu süreçte
avlanamıyormuş. Yiyecek bulamıyor, onu başka kuşlar besliyormuş. Bu değişim
süreci bittiğinde, kartal kendine geldiğinde bir 40 sene kadar yaşayıp
eskisinden daha avcı oluyor, daha keskin görüyormuş.’’ Makalemize bu hikâye ile
son veriyoruz.
Beytullah Yılmaz
Araştırmacı Gazeteci Yazar
Lider Haber Google index etiketler; CHP, AKP, değişim, statüko, Baykalcılar, ulusalcılar, İşçi Partisi